5 Mart 2012 Pazartesi

Yuppie/Hippie?



Daha öncede bahsettigim gibi açılışlardaki raconun üstüne gitmek istiyorum. Racon soğuk ve kasıntı davranmak. Hatta olabildigince mesafeli bir görünürlük yaratmak. 70 lerin başında ilah olan Warhol'un tavırlarını tekrar 2000'lerde görmek çok ironik.

Umrum olmaz tavrı ile etrafı yan gözle kesmek. Elinde içki kadehi bir kaç yudum almak ve karsındakiyle konusurken bile onun arkasindaki bir sonraki kişiye bakmak. Adab-ı Muhaşeret kanunlarına göre konuşurken karşındakinin gözünün içine bakmak ve o kisi konusurken konusması bitene kadar dinlemek vardır. Ne kanunu ne kuralı? Artık racon var sadece.. Artistik racon!!

Eskiden acliktan agzı kokan sanatçı tayfası bile ellerinde şampanyalar kesik kahkahalar atıyorlar. Atölye kirası ödeyemeyenler açılışlarda kendinden emin ve şuh bir şekilde dimdik duruyorlar. Ama tabii kıskançlıklarını da gizleyemiyorlar ve genelde gittikleri sergileri de acımasızca ve entel-dantelce elestirme küstahlığında bulunuyorlar.

Aslında gerçek satış yapamayan Galericiler ise herkesi kandırdıklarını zannediyorlar. Bir cool hallerde ortaliklarda süzülerek geziniyorlar. Otu boku sanat zannedip koleksiyonerlere bi şeyler kakalamanın derdindeler. Tabii çoğu tok satıcı maskesini tasımayı beceremiyor. Sonradan galerici olmus koleksiyonerler ise kimliklerini kaybetmis "hükümsüzdür" diye bagiriniyorlar.

Para babaları, koca paraları yiyen kadınlar, aristokrasi, sosyete, zenginlerden olusan koleksiyonerler ise Türk Cagdas sanatının nabzini tutanlar oluyor. Mekana girdiklerinde basta galericiler olmak uzere, sanatcilar ve diger seyirciler nefessiz kaliveriyorlar.

Velhasıl Medrano sirkinden hallice bir sanat camiası içindeyiz. Tek eksigimiz burnu üstünde top çeviren fok balıkları!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder