"Spaceless Place"

Eveeet, sonunda ilgimizi çeken bir mekan ve de sergi açılışına gidebildik. Şans eseri keşfettiğimiz ve çağdaş sanatın en güzel örneklerinin nezih bir ortamda sergilendiği Studio 9 Istanbul adındaki yeni galeri bizleri fazlasıyla şaşırttı. (Mim Kemal Öke caddesi no:11/a Nisantası)

Son dönem kasıntı galericilik anlayışının dışında haraket eden Studio 9 sahipleri ve çalışanları tüm sıcaklıkları ve samimiyetleri ile herkesle ayrım yapmadan tek tek ilgilenerek sergi hakkında bilgi verdiler.

Hakan Taştanyılmaz ve Sofi Vassalo 'nun sahibi oldukları galerideki serginin adı "Spaceless Place". "Yer-mekan-yer-olmayan"kavramları üzerine 4 ayrı sanatçının ürettiği çağdaş işlerin her biri birbirinden çarpıcı idi Fotoğraf, enstalasyon ve video-art'tan oluşan sergideki sanatçılar Arjen J. Zwart (Hollanda'lı fotograf sanatçısı) , Volkan Kızıltunç (Fotograf ve video-art) , Mary Tompson ve Peter Root ( 2 senelik bisiklet dünya turu yaparken Istanbul'da sanatsal bir mola veren bu iki sanatçınının eserleri enstalasyon ve hareketli çizimler)

İki kattan oluşan galerinin üst katında giriste bizleri Arjen'in yaglı boya tablolarını andıran fotografları karsılıyordu. Istanbul'un ziftli duvarlarına sanatsal bir bakış açısı ile kadrajlayan Arjen'in eserleri dibond üzeri diasec'ti.

'76 doğumlu Volkan Kızıltunç'un fotografları ise daha farklı bir sekilde sergileniyordu. Gayet şık çerçevelerde sergilenen fotografları görmek camdan dolayı zor idi. Müze camı kullanılmadığı takdirde hem klasik cam hem de diasec (pleksi) yüzünden fotograftan öte kendimizi görüyoruz. Müze camı çok pahalı olduğundan sanatçılar açısından bunu seçmek çok zor. Bu da bizden ufak bir eleştiri. Sanatçının işleri şehir keşiflerinin bir karışımı olan "in limbo" serisinden fotografları ve gece bekcisi adli videosu sergilenmektedir.

Her iki sanatçıda sergiyi gezenler ile birebir konuşarak bilgi veriyorlardı. Üst kattan asagiya inince ise bizleri baska bir supriz bekliyordu. Mary Tompson ve Peter Root'un calismaları ile karsılasınca insan cocuksu bir heyecan icine giriyordu. Peter'ın 2 ayrı palet üzerine yerleştirdiği patateslerden oyarak tamamen organik şehirler tasarladığı çılgın bir enstalasyon. Gün geçtikçe kararan ve çürüyen deformasyona ugrayan çarpıcı bir iş.

Mary Tompson ise mekana müdahele ederek yerlere çıkartmalar yapıştırmıs ve duvarlara haritaları andıran büyük kağıtlara çizimler gerçekleştirmiştir. Ama en çarpıcı işi tavandan asılı duran çizim makineleridir. Titresimle calisan bu makinaların uclarına kurşun kalemler bağlanmış ve yerdeki kağıtlara gelişi güzel cizimler yapılmaktadır. Bir nevi icatmıs gibi gözükse de eski uzay filmlerindeki makinalara benzeyen hareketli bir enstalasyon. Sergiyi gezenlerin en çok ilgisini bu eser çekmiştir diyebiliriz.

Gelelim açılış ambiansına: Galeri sahiplerinden Hakan bey elinde bir tepsi havyarlı kraker ile bizlere sahsen servis yapacak kadar alcakgonullu idi. Ikram deseniz uzun zamandır hicbir acilsita bu kadar bol cesitli ve kaliteli ikram gormemistik. Isim yapmıs galeriler sadece alkol servisi yaparken buradaki samimi ortam, servis ve sunum dört dörtlüktü. Galeriye girdigimizde sol tarafta bulunan kutuphane gibi mekandaki buyuk eski bir masanın ustunde keten bir örtü, ve bu örtünün üstünde aksam misafirlerini ağırlarmış gibi düzenlemiş servisler. Peynir çesitleri, kanapeler,ara sıcaklar, hatta ufacık zeytinyaglı sarmalar.

Gelen izleyici kitlesi ise ayrı bir kalitedeydi. Herkes çok şık ama aynı zamanda samimi ve sıcaktı. Tam biz çıkarken Nejat Işler de sergiyi gezmek için içeri giriyordu. Gerçek sanatı takdir eden sanatseverler bu gecenin keyfini hep birlikte çıkarttılar. Dışarda sigara içenler icin ayrı bir çözüm üretilmisti. 2 tane istasyon masa ile pratik bir yol bulmuslardı.

Tek yapıcı elestirimiz şu olacak: Mekanın yerlerinin tez zamanda daha uygun bir malzeme ile degismesi hos olabilir. Su anda sarı bir mermer ile kaplı...daha minimalistik ve yalın bir malzeme eserlerin daha da ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Bir de aydınlatma konusunda biraz daha özen göstermelerini düsünüyoruz.

Uzun zamandır gezdigimiz en güzel sergilerden biri idi Spaceless Place. 10 üzerinden 9 vererek Türk Çağdaş sanat camiasina hos geldiniz diyoruz Studio 9 Istanbul'a.