11 Mart 2012 Pazar

Kış sezonu açılışları kıyafet yönetmeliği!!!




Kış sezonu sergileri ve açılışları tüm hızıyla devam ediyor. Hergün bir davetiye geliyor basılı veya dijital. Bazen aynı gecede bir kaç ayrı sergi açılışı oluyor ve eğer aynı bölgedeyse ard ardına hepsine yetişmeye çalışıyoruz. Zaten Istanbul'da belli başlı yerler mevcut. Nişantaşı, Beyoglu, Galata ve civarı, Tophane, Tepebaşı gibi. Ara sıra Anadolu Yakasında'da birseyler oluyor tabii.

Hergün yeni bir galeri acılıyor, mantar gibi...Bilen bilmeyen çağdaş sanat pastasından bir dilim koparmak peşinde. Eskiden butikler açılırdı, sonra cafe'ler simdi de sanat galerileri açılıyor. Sosyetik kolekisyonerler sanat tarihi seminerlerinde; eleştirmenler ve küratörler ise tüm açılışlarında ön planda!!!

Istanbul Modern, Sabancı ve Koç Müzeleri gibi aile bazlı müzelerin yanı sıra Galerist, Galeri Nev, Galeri Apel, Tesvikiye Sanat Galerisi gibi yılların galerilerinin acılıslarının katılımcıları zaten önceden belli oluyor. Bu gibi yerlerde senelerin verdigi dostluklar ve çevre ön planda olduğu için genelde Alem, Klas gibi magazin dergilerinde kimlerin bir acilistan digerine kosturdugunu gorebilirsiniz. Aynı haftada bir müze, 3 galeri ve bir muzayede de bulunan aynı kisilerin her acılısta farkli bir kiyafet giyme cabasi da ayrı.

Tabii bu kış acılıslarının bir kıyafet raconu var. Kar kış demeden platform ayakkabılarını giyen kadınlar incecik corapları ile -hatta bazen corapsız- mini kokteyl elbiseleri ile gezinirler. Bizler bere, atkı, eldiven ile bile üsürken onlar özel şöförleri ile mekanın kapısına kadar giderler ve üzerlerinde bilmem kac tane hayvanın öldürülerek yapıldığı kürkleri ile arabadan inerler. Kürklerini icerde birine birakırlar ve incecik elbiseleri ile sergide basına poz vermeye baslarlar. Tabii keske yukardaki gibi tümüyle veya yarı nü sergi gezenlerde olsa diyebilirsiniz. Zaten kar kış demeden mevsimlere bakmadan, Bünyamin abimizi dinlemeden bu kadinlar geliyorlar yarı çıplak. Ayaklar ise pedikürlü ve tırnaklar yerlere değiyor o platformların yüksekliklerine bakmadan.

Erkeklere gelince bir kısım erkek takım elbise ile işlerinden geliyorlar. Bir kısmı ise daha casual takılıyorlar. Ama bir de sanatçı kısmı var , tabii eskisi gibi yarım bere veya Deniz Gecmis parkaları veya pipo degil de daha çok renkli gözlükler, kulaklıklar, kat kat atkılar, poşiler(ama Mardin civarindan gelenler makbul), dapadar pantalonlar üstü yelekler şeklinde metro veya aseksüel bir görünüm sergileyenler....(Daha sonra sanatçıların persona/kimlik kaymalarına da deginecegiz tabii ki...o ayrı bir konu....)

Galeri sahipleri ise genelde nötr olmayı tercih ediyorlar. Ama bazıları şaşırtıcı bir şekilde sanatçının ve serginin önüne çıkacak sekilde abartili giyinebiliyorlar. Bazıları da tam tersi hic ilgisiz gibi nerdeyse sergiyi hic takmiyormus gibi bir kıyafet ile ortaya cıkıyorlar.

Uzun lafın kısası yaz kış demeden herkes ayrı telden çalıyor. Eski finans sirketlerindeki gibi kıyafet yönetmeligi gerekebilir. Neyse sabredin yakında ilkbahar gelecek herkes daha da açılıp saçılacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder