27 Nisan 2012 Cuma
Kerhane tatlısı?!
Hep açılış mı gezeceğiz...bazen de gündüz işten kaçıp kendimize hediye olsun diye biraz ara veriyoruz..yeni semtler ve trendleri izlerken aslında ruhumuzu besliyoruz. Istanbul'un Taksim'i, Nisantaşı'sı, Tepebaşı, Galata'sı derken birden yeşeren yeni bir çiçek var...Aslında hep olan ve unuttuğumuz ; ancak bazı lezzetlerle hatırladığımız Karaköy...
Ne yazık ki Karaköy denince akla sadece kerhaneler geliyor. Biz "manyaklar" Galata'dan Karaköy'e inen yoldaki Alageyik Sokağı nam-ı diğer kerhaneler sokağından aşağıya bir yürüdük. Geçerken iki tane adam bizlere "girmek ister misiniz?" diye lafta attılar. "Sıhhı" banyo ve hamam dolu olan sokakta işlerini (!!!) bitirenler ağır bir rehavetle salınarak yürüyorlardı. 18 yaşından küçüklerin giremeyeceği o gri-metal kapıdan içeri bir göz attık. Bir polis girenleri tek tek arıyordu. Bizler durmadan devam edip deniz kenarına doğru hızlandık.
Ama Karaköy sadece bu acı gerçek değil. Izbe sokakların arasında eski binaların birbirine dayanmış ve meltem kokulu daracık sokaklardan oluşuyor.Yaşanmışlığın ve tarihin izleri, bir sürü kilise...vee tabi galeriler, tasarım ofisleri ve cafeler...
Lal Dedeoğlu'nun açtığı Bej cafe ile başlayan trend hızla yayılıyor. Biz bugün Ops Cafe'ye gittik öğlen yemeğine...sahibi eski bir gemi kaptanı olan genç bir çocuk. Ortağı ise bütün yemekleri tek tek kendisi yapıyor. Cafe'de ekmekler hariç tüm yemekler onun elinden çıkıyormuş. Menü zengin değil, bildiğiniz sandwich, salata vs. Ama lezzetli ...asıl bizi etkileyen mimarisi ve ortamın verdiği his oldu. Orjinal doku bozulmadan eklemeler yapılarak Karaköy'ün denizci ruhuna da ufak nüanslarla göndermeler yapılan bir mimari...Yemekten sonra kahve içmeye de Türkiye'de Julius Meindel kahvelerinin dağıtımını yaparak işe başlayan ve sonra çok hip bir cafe olan Karabatak'a gittik. Hava güzel diye dışarda da oturduk. Servis çok yavaş ve kötüydü ama atmosferi ve kahvesi lezzetliydi.
Galeri olarak Karabatak'ın sırasında Selda Okutan takı galerisi ve yolun sonunda da Mana Galeri bulunuyor. Arka paralelinde ise Art Sümer mevcut. Ayrıca Karaköy lokantası'nın yanındaki is hanında ise son dönemin en popüler ve ses getiren galerisi "Istanbul 74" bulunuyor.
Havanın güzelleştiği şu günlerde mümkünse hafta arası vaktiniz varsa sakin bir günde Karaköy'e gidip keyfini çıkartmanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder