27 Nisan 2012 Cuma
Jet-set açılış
Bunca senedir açılış gezeriz böylesine bir kalabalık görmedik desek yeridir. Hem sayıca hem de kalitece yüksek bir katılım vardı Istanbul 74 adlı dünya jet-set'inin geldiği galeride. Demet Müftüoğlu Eşeli ve Alphan Eşeli'ni sahibi oldukları galeri'de Fransız sanatçı Nicolas Pol'un "Epektatis" adlı kişisel sergisin açılış kokteyline gittik.
150 yıllık tarihi Süha Fazlıhan adlı iş hanının birinci katında olan galerinin yüksek tavanları, eski ama bakımlı parkeleri girer girmez insanı etkiliyor. Ne yazık ki o kadar kalabalıktan eserleri görmek imkansızdı. Daha sakin bir zamanda gidip sergiyi gezmek gerekiyor. Hem Türkiye'den hem de yurtdışından gelen sanatseverler gayet sıcak bir ortamda sohbet ediyorlardı. Hiçbir şekilde kasıntı bir ambiyans yoktu. Inanılmaz şık kadın ve erkeklerin yanı sıra dekolteleri abartılı aranan kadınlarda vardı. Hele bir tanesinin gögüsleri nerdeyse dışarı fırlayacaktı.
İçerideki kalabalik kadar da hanın koridorlarından aşağıya sokağa kadar onlarca insan sergiye girmek için kuyruğa girmişlerdi. Artık sergiye mi yoksa içkiye mi geldiler bilemeyiz? Ikrama gelince martini bardaklarında renk renk kokteyller su gibi akıyordu. Ama içki haricinde burda da birşey yoktu. Içki servisi yapan kızlar ise sanki yurtdışından gelmiş top model mankenlerdi. Şaşırdık kaldık.
Türkiye'den Betina Machler ,Ketty Hakko ile bir köşede gayet neşeli sohbet ederken, eski eşi Cem Hakko'da yanında yabancı konukları ile galeriye girdi. Ronit Gülcan'da ordaydı tabii ki. İşte medeniyet budur dedirten bir kareydi. :) Garanti bankası'nın eski yöneticilerinden Akın Öngör'ün güzel ve zarif eşi Gülin Öngör'de şık tarzı ile ordaydı. Enternasyonel tasarım markası olan Bokja'nın kurucularından tasarımcı Maria Hibri'de taa Beyrut^tan kalkıp gelmiştı açılışa. House cafe'nin ortaklarından Canan Özdemir, Ayse - Ece Ege kardeşler, Esra Cerrahoğlu, Mine Narin, Murat Pilevneli ve Tuba Ünsal gibi isimlerde mevcuttu.
Böylesine jet set bir sergiyi düzenleyen galeri sahipleri ve küratörleri Vladimir Restoin Roitfeld'i tebrik ediyor, sergideki eserleri göremediğimiz için sergi notunu kırarak 10 üzerinden 7 veriyoruz.
Etiketler:
alphan eşeli,
betina machler,
cem hakko,
demet müftüoğlu eşeli,
epektatis,
esra cerrahoğlu,
istanbul 74,
ketty hakko,
murat pilevneli,
nicolas pol,
tuba ünsal,
vladimir restoin roitfeld
Kerhane tatlısı?!
Hep açılış mı gezeceğiz...bazen de gündüz işten kaçıp kendimize hediye olsun diye biraz ara veriyoruz..yeni semtler ve trendleri izlerken aslında ruhumuzu besliyoruz. Istanbul'un Taksim'i, Nisantaşı'sı, Tepebaşı, Galata'sı derken birden yeşeren yeni bir çiçek var...Aslında hep olan ve unuttuğumuz ; ancak bazı lezzetlerle hatırladığımız Karaköy...
Ne yazık ki Karaköy denince akla sadece kerhaneler geliyor. Biz "manyaklar" Galata'dan Karaköy'e inen yoldaki Alageyik Sokağı nam-ı diğer kerhaneler sokağından aşağıya bir yürüdük. Geçerken iki tane adam bizlere "girmek ister misiniz?" diye lafta attılar. "Sıhhı" banyo ve hamam dolu olan sokakta işlerini (!!!) bitirenler ağır bir rehavetle salınarak yürüyorlardı. 18 yaşından küçüklerin giremeyeceği o gri-metal kapıdan içeri bir göz attık. Bir polis girenleri tek tek arıyordu. Bizler durmadan devam edip deniz kenarına doğru hızlandık.
Ama Karaköy sadece bu acı gerçek değil. Izbe sokakların arasında eski binaların birbirine dayanmış ve meltem kokulu daracık sokaklardan oluşuyor.Yaşanmışlığın ve tarihin izleri, bir sürü kilise...vee tabi galeriler, tasarım ofisleri ve cafeler...
Lal Dedeoğlu'nun açtığı Bej cafe ile başlayan trend hızla yayılıyor. Biz bugün Ops Cafe'ye gittik öğlen yemeğine...sahibi eski bir gemi kaptanı olan genç bir çocuk. Ortağı ise bütün yemekleri tek tek kendisi yapıyor. Cafe'de ekmekler hariç tüm yemekler onun elinden çıkıyormuş. Menü zengin değil, bildiğiniz sandwich, salata vs. Ama lezzetli ...asıl bizi etkileyen mimarisi ve ortamın verdiği his oldu. Orjinal doku bozulmadan eklemeler yapılarak Karaköy'ün denizci ruhuna da ufak nüanslarla göndermeler yapılan bir mimari...Yemekten sonra kahve içmeye de Türkiye'de Julius Meindel kahvelerinin dağıtımını yaparak işe başlayan ve sonra çok hip bir cafe olan Karabatak'a gittik. Hava güzel diye dışarda da oturduk. Servis çok yavaş ve kötüydü ama atmosferi ve kahvesi lezzetliydi.
Galeri olarak Karabatak'ın sırasında Selda Okutan takı galerisi ve yolun sonunda da Mana Galeri bulunuyor. Arka paralelinde ise Art Sümer mevcut. Ayrıca Karaköy lokantası'nın yanındaki is hanında ise son dönemin en popüler ve ses getiren galerisi "Istanbul 74" bulunuyor.
Havanın güzelleştiği şu günlerde mümkünse hafta arası vaktiniz varsa sakin bir günde Karaköy'e gidip keyfini çıkartmanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Etiketler:
Art Sümer,
bej cafe,
cafe,
galeri,
karabatak,
karaköy,
kerhane,
lal dedeoğlu,
mana galeri,
ops cafe,
sanat,
Selda Okutan,
sergi,
tasarım
Şuuraltı Operasyonları
Uzun bir aradan sonra zincirlerimizi kırıp, baharında verdiği enerjiyle Sanatorium 'da Rafet Arslan '' Şuuraltı Operasyonları'' adlı sergi açılışına katıldık.
Öncelikle galeriden bahsetmek istiyorum. Sanatorium, 2009 yılında sekiz sanatçı tarafından kurulmuş sanat insiyatifi olarakta güncel sanatı hedef almış bir galeridir.Eski sanatorium 'da Yagız Özgen'in sergisine gitmiştim.. Yeni Galeri Asmalı Mescit'te eskisine göre daha büyük daha ferah bir mekan. Acılısta ikram olarak sadece beyaz ve kırmızı şarap vardı. Katılımcılarda kasıntı bir hava yoktu aksine rahat ve gençlerin bol olduğu bir açılış gecesiydi.Sergi katılımı oldukça iyiydi.
12 Mayıs 1972 İzmir doğumlu sanatçı Kavramsal Sanata, disiplinler ötesi bir bakış atan yazar-eleştirmen-güncel sanatçı-kolaj
işçisi-performansçı… olarak tanıtmış kendisini. Çağdaş Sanat Manifestolar(6:45 Yayın-MAyıs 2010) kitabının yazarıdır .
Birçok sanatçı ve ilgili katılımcılar sergiyi dikkatle gezdiler. Sergide çoğunlukla kavramlar üzerine yapılmış kolajlar ve resimler vardı.Alper T. İnce' nin sergi hakkındaki yorumları fazla abartılı ve süslü kelimelerle bezenmiş anlaşılması zor bir dil seçilerek yazılmış. Bana göre fazla ve gereksiz bir yazı olmuş.
Uzun lafın kısası kişisel bir sergi olarak "kuru kuru" bir sergiydi. Daha carpıcı isler gormek isterdik. Bu yüzden 10 üzerinden 6 veriyoruz.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)

